DOSTLAR MİRACINIZ MUBAREK OLSUN


Resûlullah Efendimiz’in (s.a.v.) İsrâ ve Mi’rac mûcîzeleri, hicretten önce Mekke-i Mükerreme’de, uyanık halde iken, ruh ve cesed ile birlikte olmuştur.

Mi’rac, Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’in Allâh-ü Teâlâ’nın dâvetine îcâbetle eşsiz bir mûcîze olarak semâvat, arş, kürsî, ve Cenâb-ı Hakk’ın dilediği daha nice yüksek âlemlere seyahat etmesidir. Allâh-ü Teâlâ Kur’ân-ı Kerîm’de meâlen; “Noksan sıfatlardan münezzeh, kemâl sıfatlarla muttasıf olan Zât-ı Ecelli A’lâ en has kulu olan Habîbini, gecenin küçük bir cüz’ünde Mescîd-i Haram’dan etrafını maddî ve mânevi müzeyyenât ile mübârek kıldığımız, Mescîd-i Aksâ’ya götürdü. Habîbimize, mûcîzelerimizden bazısını gösterelim diye. Şüphe yok ki, her şeyi hakkıyla gören ve işiten Allah’tır” (Sûre-i İsra, 1)

Efendimiz (s.a.v.) Bi’set’in 10. senesinde, amcası Ebû Talib’i, kısa bir zaman sonra da Hz. Haticetül Kübra Validemizi kaybetti. Okumaya devam et

BİLMEK AMA NASIL?

cam_rahle2‘’… De ki: ‘Bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?’ …’’Zümer; 9

Konya 07.05.2013

Sevgili Dostlar,
Selam ve rahmet üzerinize olsun.

Sure, Mekki olup tüm Mekki sürelerde olduğu gibi İslam inancının odağı olan ‘Allah tan başka ilah olmadığına inanmak, her yerde ve her şeyde Allah’ın hakimiyetini bilmek ve bilerek yaşamaktır.’
İman ve kulluk bilincinin anlatıldığı sure, inancı; saf ve samimi, arı ve duru kılarak ibadeti yalnızca Allah’a has kılmaktır. Her yerde ve her şeyde Allah odaklı hayatı bilmek ve bilerek yaşamaktır.
Vahyin ‘Bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?’ sorusuna karşılık ‘Neyi bilenlerle bilmeyenler bir olmaz’ dediğimiz zaman alacağımız cevap ayetin kendisidir.
Okumaya devam et

AYLARIN SULTANLARI

2013_mayısZaman, Yüce Allah’ın üzerimizdeki en büyük nimetlerinden biridir. Zaman, Allah’ın bize emanetidir. Tüm emanetler gibi, bu büyük emaneti de yerli yerince kullanıp kullanmadığımızdan hesaba çekileceğiz. Zamanın asıl sahibi Yüce Allah’tır. Bu yüzden zamanı, onun asıl sahibinin istekleri doğrultusunda kullanmak zorundayız.

İslam büyükleri, Allah yolunda geçirilmeyen senelerini ömürlerinden saymamışlardır. Çünkü O’nun yolunda geçirilmeyen her an israftır, boşa gitmiştir.

Bir hadislerinde Peygamberimiz (as) şöyle buyurur: Her yeni gün ve gece şöyle seslenir: Ey insan oğlu! Ben yeni bir ânım. Yaptığın işler konusunda ben sana şahidim. O halde beni hayır işleyerek iyi değerlendir ki senin lehine tanıklık yapabileyim. Zira ben bir daha geri gelmeyeceğim.” Okumaya devam et